2 Kasım 2007 Cuma

Şerife Hanım


ŞERİFE HANIM


Gözlerindeki hüzün bir çırpıda okunuyor. Açıp kapatırken bile o kadar ağır ki göz kapakları… Zorlanıyor. Damarlarının atışı bile büzük ellerinde görünecek kadar darda. Kıyafetlerini evden çıkarkan son anda giymiş belli ki. Özensiz, sadece bedenini sardırmış. Üzerindeki kıyafetlerini gözlerini kapatıp sorsak bilemeyecek. Yine de yaşamın içinde. Bekliyor, güzel günler yaşayacağını düşünerek. Bekle Şerife Hanım, bekle belki bir ‘gören’ olur seni…

Bir insan karşınızda hüzünlü, yorgun durunca anlamaya çalışıyorsunuz. Gözlerini açıp kapatmak bile bu kadar yoruyor diye…

‘İnsanın yaşamda kaldırabileceği azami yük ne kadardır’ şeklinde saçma bir soru sormayacağım elbette. İnsan yaşadıkça payına düşenleri alır sırtına. Taşıyabildiği kadar… Taşıyamadığını düşündüğü anda sığınır Allaha, yardım edebilecek insanlara, kurumlara… Yine de taşır. Bir yolunu bulur. Belki öyle bir anda karşılaştım Şerife Hanımla.

Bekliyordu yavrusunu, eğitim saati bitince eve sırtında götürmek için. Çünkü yavrusu yürüyemiyordu. Belki hiç yürüyemeyecekti ama yine de aksatmıyordu tedavisini, eğitimini. Gücü yettiği kadar da devam edecekti yavrusu için. Tüm engelli çocuk anneleri gibi… Bir yavrusunun daha olduğunu öğrendik. O da yıllarca gördüğü tedavilerden sonra kendi başına yürüyebilmişti. Başarmıştı Şerife Hanım. Bir yavrusunu yürütebilmenin gururu ile diğer yavrusu için neden mücadele etmesin ? Ayaktaydı her şeye rağmen…

Ya eşi? O iş biraz karışık. İlk eşini kaybetmiş bir kazada. Tek başına başka bir yavrusunu büyütmeye çalışırken kucağına ölen eşinin kardeşini vermişler. Hasta kardeşini. Bunu büyüteceksin oğlun gibi demiş büyükleri. Ölen eşinin hasta küçük kardeşiyle yıllar sonra evleneceğini bilemeden onu da oğlu gibi büyütmüş. Kendi büyüttüğü hasta kocasından 2 engelli çocuk doğuracağını da hiç düşünemeden…

Küçücük bir ‘seni anlıyorum’ cümlesi bile Şerife Hanım için pırlanta değerinde. Gözlerinin biraz daha kuvvetli açılıp kapandığını görebilmek de insan olan için en büyük nimet. Bir insanı, gerçekten ihtiyaç duyduğu anda sevindirmek, anlayabilmek yürekleri daha bir olgunlaştırıyor. Yaşamı yaşamın içinde daha iyi öğretiyor.

O kadar çok ki Şerife Hanımlar… Görebilene, anlayabilene… Görmek, görebilmek yetisine sahip yürekler yorulmasın, ‘yaşam herkese gülsün’ ilkesiyle yaşamın daha da içinde, ortasında…


Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...