2 Kasım 2017 Perşembe

YA ÖYLE DEĞİL BÖYLEYSE…




 

Düşündüğümüz, yaptığımız her şeyin tutsağı olmak… Bazen aptalca seçimlerimizin mutsuzluk ya da korku tuzağına düşmek… Kendi tarihimizin mahkûmu olmak… Değişmeye gerek kalmadan değişmeye çalışmak… Yitirmeden değişme çabası…

 

İnsana büyülü gibi gelen tüm değişim süreçlerinin, görünmeyen sessiz iletilerini hayatımızın orta yerine koyarken seslendirdiklerimizin dışında var olan gerçekliği yok saymamızdan az önce gelen bir vurgu sözlerin tümü. Tam da bu anda bilinçsizce “bölünme” çığlıkları, yüreğin derininden ansızın çıkagelen… Tahammül edemediğimiz duygularımızdan kaçarken, hemen ertesinde seslenen bir savunma mekanizması ne çok şey anlatır hayata. “YA ÖYLE DEĞİL BÖYLEYSE “

 

Kendi öykümüze sıkı sıkıya bağlı bir hayatın en rutininde kararlılığımızı koruruz. Ta ki “Her çağ kendi tinsellik tasarısını kendisi için yeniden bulmalıdır” cümlesinin ağırlığını tepemizde hissedene kadar… İşte tam da o anda bir şey iter sessizce vurarak: En etkin metaforunu bul! Zamanın ruhunun yeniden ele alınışının biraz karmaşık gelen ifadesi en somutundan “ Her yaşın ayrı güzelliği var” cümlesindeki “güzellik” metaforunun sadece kadın cinsini kastetmediği gibi…  “Güzel yaşamak” her ne demekse …  

 

Aslında bir kişinin tümüyle insan olabilmesi sadece kendi kararlarına ve bu kararlarına bağlanışına dayanır. Yıllar yılı değer, onur gibi kendi anlamında yaşadığı erdemlerini, cesaret olmaksızın salt bağımlılıkla soldurmayacağı aşikârdır.  Evet cesaret! Günden güne verdiği karar yığının içinden çıkıp gelen tetikleyici… Varoluşu olanaklı kılan cesaret, önemli bir kavram pek içeriklendirilmeden kullanılan…

 

Moral cesareti daha da vurgulayarak iki kelam daha edelim; anlayanlara… Başı boş şiddetin içinden çıkmayan görünmeyen varoluş çakmağı olan en dolusundan enerji…

 

“Kendimi, kendi değerlerimle, değerlerimin içinden çıkan moral cesaretimle, zamanın ruhunda beni iten tinsellik anlayışımla var olmayı seçiyorum… “ EEE güzel o zaman…

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...