30 Kasım 2007 Cuma
Enkaz Gören Var mı ?
ENKAZ GÖREN VAR MI ?
İki çocuk konuşuyormuş:
“Sen hiç enkaz gördün mü?“
“ Gördüm ya sen? “
“ Ben de gördüm.”
Yavrular görmeseniz şaşardım zaten. Çocuk yüreklerinde enkazın adını bile zor telaffuz ederken, gördüklerini söyledikleri enkazı bir de tarif edebilseler…
“ Ederiz tabii, enkaz kırılmış binalardır. Ben çok gördüm, televizyonda amcalar hep gösteriyor.”
“ Ben de çok gördüm. Bizim teyzemlerin mahallede enkaz vardı koştum gördüm. “
Haykıran, bağıran, kavga eden, birbirine sarılıp söylenen tüm insanların yanı başında ne olduğunu anlamaya çalışan küçük yürekler, elbetteki görüyor enkazı, ne olduğunu, sonrasını bilemeden…
Çocukların enkaz kaldırıldıktan sonra, yaşanan dramların getirdiklerini, götürdüklerini, aldıklarını, verdiklerini bilmeleri mümkün değil. Sadece yürekleri heyecan dolu olarak gördüklerini paylaştıkları için… Birbirlerine gördükleri anın heyacanını anlattıkları için, sonra gidip sokakta misket oynamaya devam edecekleri için. Burada her şey olması gerektiği gibi…
Ya büyükler! Enkaz anındaki koşturmalarının ardından, yüreklerindeki heyecanı birbirleriyle paylaşmaktan öte davranıyorlar mı?
Enkazın kaldırılmasının ardından koşarak evlerine gidip, günün öteki gelişmelerini izlemeye devam etmiyorlar mı? “Heyecan bitti yaşam devam ediyor düşüncesiyle…” Enkazın kaldırılmasının ardından yaşanan dramları yüreklerinden atabilmek için, büyüklerin verdikleri mücadele, çocukların misket oynamaya devam etmelerinden ne kadar farklı?
“Benden uzak olsun” düşüncesini taşıyan yürekler, enkazın kendilerine ne kadar uzak olduğunu gördüklerinde, hemen normal yaşam akışına girebilmek için günün diğer gelişmelerini alırken, enkazın yanı başında bekleşenlerin yüreklerini hiç düşündünüz mü ? Ya bu bekleşen yüreklerin sonra yaşayabileceklerini, yaşantılarındaki ani değişime nasıl tutunabileceklerini, geceleri nasıl uykuya dalabileceklerini….
“İnsana yakın olan herkese yakındır” Her an, her saniye, her gece, her yıl….yaşamda yaşanan her şey, görünen her şey, duyulan her şey, her enkaz, enkazın başındakiler kadar enkazdan kaçanlara da yakındır. Yaşamı yakından bilen, yaşamdan kaçmayanlar için önemli olan yüreklerin enkaz olmamasıdır.
Enkazsız bir yaşam dileklerimle
Sevgiyle kalın
Reyhan Gazel
ANLAMAYANLARA NOTLAR Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...
-
Sevgili Dostlar, Dr. Cem Kınacı'yı otizimle bir şekilde ilgilenen hemen herkes tanıyor. Otizmin yaşamımızdan gitmesi için verdiği çaba i...
-
Gül Reyhan Gazel’in “Yaşam herkese gülsün” ilkesiyle ele aldığı “Yürek Felsefesi” adlı kitabı okurlarıyla buluştu ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Yaz...
-
Her yağmur ardından gökkuşağını getirir. Altından geçmek için insanlar koştursun diye. Gökkuşağının altından geçenlerin tüm dileklerinin ...