30 Aralık 2007 Pazar

Öyle Ağırım ki...











ÖYLE AĞIRIM Kİ…


Yüreklerin konuştuğu bir mikrokozmosu yaşamaya çalışınca, yorulmamak ne mümkün…Dillere inanmayan bir yaşamda var olmaya çalışırken, yaşamın ağır gelmemesi ne zor…Yaşamda kendini oluşturmaya çalışırken, değerlerimizi inandığımız gibi yaşayamamak, ne anlamsız…

Yüreklerin konuştuğu, dillerin anlamını yitirdiği, değerlerin bildiğimiz gibi yaşanmadığı bir yaşam ne ağır…

Böyle ruh haletinde mutlu olabilmek ne kolay…Mutluluğun derinlerden geldiğini bilenlere… Ağırlığı yaşayabilmenin bile mutluluk verdiğini düşünenlere…Mutlu olabilmeyi önce kendinde başarabilenlere…

Kendi yüreklerimizi konuşturduğumuzda, dillerin anlamını yitirmesinin güzelliğini gördüğümüzde, ağırlığın yüreklerimizi olgunlaştırdığını yaşadığımızda… Mutluluk kendiliğinden gelir önce yüreğimize, sonra yüzümüze…

Yüzümüzdeki mutluluk kıpırtısı, göz altlarımızdaki torbaları, yılların ağırlığını görünmez kıldığında, herkese sunduğumuz mutluluk çoşkusu sarar tüm yürekleri, ağırlığıyla birlikte.

Ağırlığın mutlulukla ardı ardına gelmesine şaşırmayın. Ağırlığın, olgunlukla eş duruşuna bakarak şaşırmayın. Olgunluğun yaşamda her küçük şeyde, mutluluk bulacak bir amaç edinmesi hiç şaşırtmasın. Olgunca, ağır bakılan yaşamda derinlerin her zaman işe yaradığını bilerek şaşırmayın.

Yaşamda, yaşadıklarının göz altlarını çökerttiği insanların gözleri, bir başka güler. Daha derinlere güler, yüzlerden öte. Kendimizi daha iyi hissettirecek bir gülümseme. Rahatlıkla kendimizi anlatacağımız güzel bir yüreğin yansıması gibi…

Ağladıkça rahatlayan gözlerin yüreklere verdiği ağırlıkla, yüreklerin kendini bulması, evrendeki yerini, evrendeki algılanışını… her şey bir başka görünür. Hiçbir şeyin anlamsızlığını hissetmeden, yaşamın içindeyse… acı veriyorsa…Acılara karşı durabilmenin huzuru ile…

“Öyle ağırım ki” sözünün mutluluk çağrıştırdığını yaşadığımdan, ağırlaşan insana daha dikkat kesilmenin, tüm yürekleri olgunlaştırdığına inanmam bundan. Belki kendimden bir parça… bilemem.

Öyle ağırım ki… öyle ağırsın ki… öyle ağır ki… ağırlar… Ağır hissedenlere hafifletici sözler…Mutluluk da yanında hediye…

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...