14 Aralık 2007 Cuma

Günlerden Bir Gün...


GÜNLERDEN BİR GÜN…


Dağların tepesinde avaz avaz bağıran, ortalığa olur olmaz küfürler sayan bir adamın derdi ne ola ki? Üstelik kimseler görmezken…Görünmek istene, duyulmak istese çarşıda insanların ortasında yapardı tüm bunları ama dağın tepesinde… Hayret! Bir düşündüğü olmalı.

Kendisini gördüğümüzden habersiz bağırmaya, küfürler yağdırmaya devam ederken, dinlemek de bizim marifetimiz. Gizlice, sessizce, sakince…

“Hey gidi dünya sen bana nasıl bunları yaparsın? “
“ Ordakiler duyun beni, gelmiyor mu?........ “
“ Sen, …. Nerdesin gel konuş benimle, kimsin sen? “
“ Duyun sesimi, görün beni, buradayım tam karşınızda, hadi saldırın bana”
“ Zalimler, ey zalimler gelin yanıma, gelin de adamı görün”
“ Benim derdim sen değilsin, kendini dünyamın ortasında görme”………
………………………………………………………………

Sürekli konuşma halinde, bizlerden habersizce bağıran adamı şaşkınlıkla izlemeye devam ediyoruz. Belli ki var derdi ama kimselere anlatamıyor. Ne yapsın adam çıkmış dağın başına konuşuyor, sanki dinleyen, duyan varmış gibi.

Dağın başında bağırıp, küfürler yağdıran adam aslında, toplumda da sıkça karşılaştığımız kör döğüşü yapar gibi konuşan, dertlerini, kim olduklarını, ne yapmak istediklerini anlatamayanlardan farklı değil. Tek fark, birisinin karşısında yüzlerce insan var diğerinin sadece kuşlar, …

İletişimin önemini yüzyıllardır anlatırlar anlatmasına da, pek de ne olduğu, önemi, bilinmez. Konuşabilen herkes konuştuklarının duyulduğunu, anlaşıldığını düşünerek zamanını geçirir. Oysa ki aradan geçen zaman dilimi gösterir ki, konuşan sadece konuşmuştur, duyulmamış, anlaşılmamıştır.

Bir gün konuştuğu anlaşılmayan da ne yapsın çıkıp dağlara bağırmıştır… Olsa olsa dağda bağıran adamın derdi bu olmalı. Günümüzün çok sayıda insanının yaptığı, yapmak istediği gibi. Bu yüzden deriz; “ Duvara konuşsam anlardı…”

İlginç bir şekilde de herkes tüm konuşmaları anladığını düşünür, duyduğunu zaten ön kabul olarak belirtmiştir. Birkaç gün sonra aynı konuyu hiç anlamadığını rahatlıkla görürüz. Anlamadığını söylemek de küfür gibi gelir herkese. Anlaşıldığını düşünen insan, kendini anlatabilmek, derdini dile getirebilmek için, dağlara çıkar çaresizce. En azından kuşlar beni anlar diye düşünerek.

“Konuşa konuşa yaz geldi, çarşıya kiraz geldi.”, “ Ne de güzel ellerin var”, “ Kara gözlü yar söyle derdini”…. Nasıl olsa anlaşılmıyor, bari anlatmaya çalışmayalım. Hatta ayva çiçek açmış yaz mı gelecek… aa özür dilerim, her yerde kar var… Ne güzel yaşamak…Havalar da soğudu…Evde işler bizi bekliyor.

Yine de iletişim… inatla iletişim diyenlere.. Ha gayret…
Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...