17 Aralık 2007 Pazartesi

Hz. Mevlana'yla Yürek Yüreğe




HZ. MEVLANA’YLA YÜREK YÜREĞE


Kendi yaşamımı kendi ellerimle var etmeye çalışırken, bana kılavuzluk yapan düşünürleri, hocalarımı, …bir tarafa bırakmam mümkün değil. Tüm kendini var etmeye çalışan, kendi yüreğini kendi ellerinde tutmak isteyenler gibi. “İnsan” olarak küçük evrenimizi yaratırken, evrenin içinde, kendi evrenlerinden bizi faydalandırmış, Hz. Mevlana’yı unutmadan…

“Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, umitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...”

Diyecek kadar “insana” aşık, “insanı insanda bulan”, büyük mutasavvufu günümüzde daha sık okumanın yüreklere katkısının büyük olduğunu, önce yüreklerde yaşamak gerek.

“Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap” Sözü günümüzün gençlerine, sadece kendi aklına güvenenlere bir şeyler anlatmıyor mu? Anlatılanları anlayabildiğimizde, bu sözü yaşamımıza geçirebilmenin zorluğunu bilerek, yine de inatla ortak akıl aramamızın gerekliliği daha akılcı ortaya çıkmıyor mu?

“Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir. Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır...” ‘Yüreğiyle yüzyıllardır beyinlerde yaşayan Hz. Mevlana ancak “aşk”ı bu kadar güzel anlatabilirdi’, diyesi geliyor insanın. Bu öyle bir “aşk” ki, “aşk”a ulaştıktan sonra ölümün bile tadı değiştirebiliyor. İnsanın bu kadar güzel tadı olan ölümü, “aşk”ı bulduktan sonra istemesi, yaşamın içinde en acı durum olarak düşünülen “ölümü” bile güzelleştiriyor.

“Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız
Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir...
Güneş olmak ve altın ışıklar halinde
Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim
Gece esen ve suçsuzların ahına karışan
Yüz rüzgarı olmak isterdim....”

Mekanın cennet olsun Hz. Mevlana. Rahat uyu. Sizi herkes yerde değil, yüreklerde buluyor. Yüreklere Güneş gibi o kadar sıcacık, sımsıkı girdiniz ki çıkmanız mümkün değil. Her rüzgar estiğinde, yaşamın içinden “insan”a ulaşmak isteyen tüm “yürekliler”, sizi anıyor. Yüzyıllardır hem de. Hiç sıkılmadan, bir an bile unutmadan…

“ Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol... “ Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olanlara küçük bir hediye…

Sevgiyle kalın
Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...