16 Aralık 2007 Pazar

Avuç İçi Kadar Mutluluk Yeter






AVUÇ İÇİ KADAR MUTLULUK YETER


Gençliğimin şarkısı şimdilerde yine popüler; “avuç içi kadar mutluluk yeter….” Gençliğimde de bugün de aynı tadı aldığım nadir şarkılardan birisi. İnsanın küçük şeylerle de mutlu olabilmesini anlattığı, pekiştirdiği için…

Bir insanın mutlu olabilmesi için büyük, pahalı, yüreğinin dışında, kendi içinden çıkmayan… şeylerin yetmeyeceğini bildiğimden, avuç içi kadar mutlulukla da gerçekten mutlu olunmasını istediğimden, arzu duyduğumdan, şu an bunları yazabilmekten mutluluk duyabildiğimden …..

Mutluluk günümüz insanın en büyük isteğidir. Statü, para, ev satın alma…tümünün ansanı mutluluğa çıkartacağı düşünülür. Küçücük şeylerle mutluluk duyamayacağımız var sayılır. Oysa ki insan küçük şeylerle de mutlu olabildiği sürece mutludur. Üstelik o zaman her zaman, her şartta mutludur.

Evden çıkıp işe yetişmek durumunda olduğumuz an, geç kalma endişesinin yanı başımızda beliren bir otobüsle kaybolması, mutluluk değil midir?

Evde sıkıntıyla bir o yana bir bu yana dolaşırken, bir anda sevdiğimizden gelen telefon mutlu etmez mi? Tıpkı ansızın sevdiğimiz ama izini kaybettiğimiz, arkadaşımıza rastlarken yaşadığımız güzel duygular gibi…

Küçük şeylerle mutlu olabilenlerin yaşamda mutlulukla sıkıntılarının olmadığını bildiğimden, her şeyin mutluluk aracı olarak görülmesini isterim. Çünkü mutluluğu bize getiren her şeyin bir araç olduğunu düşünerek, bilerek…Gerçek mutluluğun yüreğimize ait olanları yaşamamıza bağlı olduğunu anlatabildiğimden…

Küçük şeylerle mutlu olamayanların büyük şeylerle de- büyük şeyler neyse- mutlu olamayacağı açıktır. Mutluluk bir duygudur, güzelliklerin yaşandığı bir duygu. Bunu yaşayabilmek için yaşama güzellikle bakmanın gerekliliği nettir bilenler için. Güzellikle bakanlar yaşamın içindeki her şeyden de haz duyarak yaşarlar.Büyük, küçük demeden…

Güzellikle bakanlar, yaşamda mutluluk sergileyenler, aslında kendi içlerinde mutluluğun ilacını bulabilenlerdir. Kendilerine ait olan ilacı, sadece kendilerinin kullanabildiği ilacı… Çünkü, mutluluk reçetesi her yürek için ayrı verilir. Bu reçeteyi ise her insan, sadece kendisi için, kendisine yazabilir. O zaman reçetenin içindeki ilacın yaşamdaki küçük, büyük karşılıkları görülebilir. Görüldüğünde de mutluluk gelir. Gözler daha ışık saçar, eller kıpır kıpır, beden bir o yanda bir bu yanda…Üretken, huzur dolu…

Avuç içine sığacak kadar küçük şeylerle de mutlu mutlu yaşanabilir. Avucumuzu dolduramasa bile, yüreğimizi dolduran nice güzellikleri yaşamda görebilmek, yaşamı daha iyi anlayabilmek için yaşamın içinden bakabilmek gerekir. O zaman küçük şeylerin anlamı yüreklere yönelir. Yüreklere yönelen ise, yürekten çıkanlara en güzel zemindir.

Avuç içlerinizi sıkın ki küçük mutluluklarınız da kaçmasın.

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...