20 Ocak 2008 Pazar

Bürokraside memleket Havası




Yerliyim yerli olmasına
ilmik ilmik, damar damar
Yerliyim.
Bir dilim Trabzon peyniri
Bir avuç tiftik
Bir çimdik çavdar
Bir tutam şile bezi gibi
Dişimden tırnağıma kadar
Ressamım.
Yurdumun taşından toprağından sürüp gelir nakışlarım
Taşıma toprağıma toz konduranın
Alnını karışlarım.

Bedri Rahmi Eyüboğlu “Yurdumun taşından toprağından sürüp gelir nakışlarım” diyerek memleket sevdasını özetlemiş aslında. Bu güzel, duygu yüklü sözlerin ardından bizlere de yazılanların yürekten yaşanması kalıyor.

Dünya döndükçe aynı noktada durmayan “insan”lar, toplumlar, ülkeler, yaşamlar, kısaca yaşamı var eden her şey de değişiyor. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” söylemiyle tüm felsefesini inşa eden Antik Çağ filozofu Herakleitos’u da haklı çıkartarak üstelik. Evrenin değişiminden her şey nasibini alır. Kıyafetlerimiz, algılarımız, evliliklerimiz, kararlarımız, eğitim biçimimiz, evlerimizin iç donanımı… Özetle aklımıza gelebilecek her şey değişim sürecinde yerini, olması gerektiği kadar mutlaka alır. Bürokrasi erki de.


Son yıllarda Türkiye’de bürokrat yapısının değişimini hep birlikte yaşıyoruz. Memleketin ücra köşelerinden çıkanların, etkili bürokratik kademelere gelebilmesi değişimin sonucudur. Geçmişte bürokraside etkili kademelere gelebilmenin koşullarındaki değişim, memleketin tüm bölgelerindeki insanları bir gün erk sahibi olabilme ihtimali nedeniyle geleceğe ilişkin motive etmektedir. Her hangi bir köyden çıkıp bürokrat olmayı başarmış bir kişi, bugün kendi köyündeki tüm gençlere, çocuklara olumlu bir model olmaktadır. ‘ Ahmet amcanın oğlu genel müdür oldu, ben neden olmayayım’ anlayışı, memleketin tüm köşelerini sarmaktadır.


Kültür çeşitliliğinin gerçek bir mozaik oluştuğu ülkemizde, her bürokratın yetiştiği kültürden aldıklarını, eğitimiyle birleştirerek oluşturduğu sentezin erke taşınması, dünyadaki değişimin yakalanabilmesine önemli katkılarda bulunacaktır. Memleketin en ücra köşelerinde yaşamış ve zor şartlar altında eğitimini tamamlayabilmiş bir bürokratın, yaşadığı zorlukları bireysellikten çıkartıp toplumsallığa dönüştürmesinin katkıları yadsınamaz.

Memleket havasının erke taşınmasının önemi Türkiye geliştikçe daha iyi görülecektir. Altın kaşıkla doğmayan, her bölgeden, her şarttan gelerek erk sahibi olan bürokratlar, kendi yaşadıkları zorlukları kendi elleriyle toplumun bütününü kapsayacak şekilde çözebilmenin hazzını tüm toplumla paylaşacaktır.

Türkiye’nin gerçek sıkıntılarını yerinde görebilenlerin, sıkıntıların giderilmesinde motivasyonu ve bilgisinin önemi büyüktür. Çözüme götüren kaynakların doğru harcanması da en az sıkıntıların kaynağının bilinmesi kadar önemlidir. Yetiştiği koşulların zorluklarını yüreklerinin derinliklerinden hisseden tüm memleket sevdalısı bürokratlar, sıkıntıların tümünü mutlulukla değiştirerek daha yaşanılır bir ülke için kaynakları da etkili kullanma yoluna gidecektir.

Bu değişimin tüm yüreklerde hissedilmesi dileklerimle…

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...