20 Eylül 2008 Cumartesi

Cumhurbaşkanına İletilen bilim Dosyası







Türkiye’de bugüne kadar bilime önem verilmediği bir gerçek. Bir şarkıcının yaşadığı aşk kaçamağına daha önem verdiğimiz de. Ancak, Türkiye’nin coğrafi olarak çok kritik bir bölgede, zengin doğal kaynaklara sahip bir ülke olması nedeniyle bilimi toplumun her kademesine anlatabilme görevi hepimiz için aşikardır.

Dünya üzerinde jeopolitik durumumuzun daha sağlam olabilmesi, teknolojimizi geliştirip, büyük ve güçlü bir ülke olarak yaşantımızın sürmesine bağlıdır. Bu nedenle, herkes bir an önce geleceğimiz adına düşünmelidir.

Bilimsel çalışmaların sonuçlarını alabilmek, uzun bir yolda, yavaş ancak emin adımlarla ilerlemeye benzer. Yani, her adımda sonuç beklenmesi işin doğasına aykırıdır. Yolda olan yavaş da olsa dünya konjonktüründe yerini bir an evvel almış bulunmaktadır. Bu da gelişmiş ülke ölçütüdür. Özetle, bilimsel çalışmalar adına yola çıkmış ülke, gelişmiş bir ülkedir. Yol ne kadar sürerse…

Bu hedef uğruna yaşamını feda edenlerin kendi başlarına yola çıkmasının, ülke adına hayırlı ancak çalışmaların seyri adına sonuçsuz olduğunu söylemek gerekir. Çünkü, bilimsel çalışmalar için altyapı kurulması gerekiyor ve bunun için de yatırım yapılması... Yani iş siyasilere düşüyor. Bugüne kadar yaşanılan asıl sıkıntının kaynağı da tam bu nokta. Çünkü, altyapı kurulduktan sonra karşılığını almak yıllar sürebiliyor. Sonucun yıllar içinde alınması da günümüzün siyasi anlayışına uygun düşmüyor. Bu nedenle bilimsel çalışmalarda adımız geçemiyor. Dünya bizi çalışmalarımızla değil, uzaktan yaptığımız yorumlarımızla tanıyor.

Yine de ülkemizde bilimsel çalışmaların, ülke gündemindeki gerçek yerini bulması için verilen çabanın en güzel örneklerinden birisi; Isparta’daki uçak kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık. Yaşamının 40 yılını bu uğurda harcayacak kadar hedefine sıkı sıkıya bağlı bir bilim kadını. Şimdi çok uzaklardan, geride bıraktıklarını gözleyen bir bilim kadını. Ölene kadar da hiç pes etmemiş. Ülkemizin geleceğini daha sağlam temellere demirleyebilmek için uğruna ömrünü harcamış. Nur içinde yatsın.


“TÜRKİYE Fizik Derneği Başkanı Baki Akkuş Isparta’daki uçak kazasında hayatını kaybeden eski başkan Prof. Dr. Engin Arık’ın, en büyük hayalinin Türkiye’de büyük bir nükleer araştırma merkezi kurmak olduğunu söyledi. Bayrağı Arık’tan devralan Prof. Dr. Akkuş, meslektaşının çalışmaları sırasında büyük engellemelerle karşılaştığını ve ardından korkunç kazanın meydana geldiğini söyledi. Bu konu ile gerekli dosyaları Cumhurbaşkanlığı’na da sunduklarını söyledi.“

Göreve geldiklerinden beri bir çok konuda kendinden emin ve doğru işleri yapmaya çalışan AK Parti iktidarının bilimsel çalışmalara verdiği önemi ve desteklerini yine hep birlikte görüyoruz. 14 Nisan 2008’de Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Okay Çakıroğlu ile CERN Genel Direktörü Robert Aymar anlaşma imzaladı. Şimdi 3-4 yıl içinde gerçekleşecek tam üyeliği bekliyoruz. Bu çok önemli bir adım. Bugüne kadar yapılmamasının karşılığını ise, tüm yüreklere bırakıyoruz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Gül’ün kendisine yürekten iletilen dosyanın da gereğini yapacağını tahmin ediyoruz. Ama yine de ülkemiz adına kaybolan yılların acısını da yüreğimizden atamıyoruz.

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...