8 Mart 2008 Cumartesi

Yılın Annesi--- Anneleri adına








Trafik kazası sonucu yatağa bağımlı felç olan çocuğuna bakmak için evini yoğun bakım ünitesine çeviren anne Fatma Keser, 5 yıldan beri oğlunun iyileşmesini bekliyor. Oğlunun felç olmasına neden olan sürücünün bu güne kadar hiç aramamasına çok içerleyen Keser, çocuğunun bütün isteklerini sadece gözleriyle iletişim kurarak sağlayabiliyor. Yoğun bakım konusunda da kurs alan fedakâr anne 'Bu çocuktan ne bekliyorsun, hastaneye yatır arada sırada gelir ziyarete edersin' diyenlere şaşırarak, "Oğlum benim her şeyim. Onun bir tırnağı ve bir tek saçı her şeyden daha önemli. Konuşamasa bile onun bir öpücük vermesiyle yeniden dünyaya gelmiş gibi oluyorum" direk annenin evladı ile olan bağını açıklıyor.

17 yıldır evli ve 2 erkek bir kız çocuğu annesi olan Fatma Keser'in fedakârlığı 2003 yılı Eylül ayında meydana gelen talihsiz kazayla başlıyor. 3 çocuğuyla annesine oturmaya giden Fatma Keser, akşam kendi evine geri dönerken, ışıkları yanmayan bir aracın, o zaman ilköğretim ikinci sınıf öğrencisi olan oğlu Yasin'e çarpmasıyla başlayan çileli hayatı 5 yıldan beri devam ediyor.

Yasin, kaza sonrası herkesin öldü diye beklediği anda yeniden hayata tutundu. 8 ay hastanede tedavi gören Yasin için annesi, evinin bir odasını yoğun bakım ünitesi haline getirdi. Aynı zamanda yoğun bakım kursuda alan anne 5 yıldan beri oğlunun bütün tedavisini evde kendisi yapıyor. Çocuğunun isteklerini ise sadece gözleriyle iletişim kurarak anlayan anne, bir an bile olsun umudunu yitirmediğini belirterek, oğlunun iyileşeceğine inandığını ifade ediyor.

5 yıldan beri yatağa bağımlı olarak cihazlara bağlı bir şekilde yaşayan oğlunun, kazanda önce hiçbir sağlık sorunu olmadığını belirten Fatma Keser, "Bir evladın, annenin gözleri önünde bu şekilde yaşaması nasıl bir acı verir onu anlatmak çok zor. Allah kimseye böyle bir sıkıntı çektirmesin. Bir anne olarak çok sıkıntı çektim ama bu durumdan hiçbir zaman aciz değilim. Gözünün içine bakıyorsunuz sadece. Elinizden gelen hiçbir şey yok bu insanı çok üzüyor " diyor.

Hem anne olarak hem de bir vatandaş olarak hastanelerde çok sıkıntı çektiğini dile getiren Fatma Keser, hastanelerdeki sıkıntıların ardından evini yoğun bakım ünitesi haline getirdiğini belirtiyor. Oğlunun sağlığı için market, ev ve tüm ziynet eşyalarını feda ettiğini ifade eden anne, eşinin de o günden beri yıllık izinlerini bile kullanmadan mesai yaparak çalıştığını sözlerine ekliyor.

Oğlunun sınıf arkadaşlarını gördüğü zaman çok duygulandığını belirten acılı anne, öğretmeni ve o zamanki sınıf arkadaşlarının kendilerini yalnız bırakmadığını söylüyor. Bunun yanında oğlunun yatağa ve cihazlara bağımlı bir şekilde yaşamsına neden olan sürücünün 5 yıldan beri bir kez bile olsun aramadığından dert yakınan anne, duygularını şu ifadelerle dile getirdi: "Her ne olursa olsun en azından bir telefonla bile o insanların geçmiş olsun demelerini beklerdim. 5 yıldan beri aramadılar, ancak birkaç ay önce avukatımızı aramışlar ve 'evleneceğim, ama kazadan dolayı mahkeme olduğundan kızı vermiyorlar evlenemiyorum. Bu mahkemeden vazgeçsinler' diye söylemiş. Bu nasıl bir insanlık duygusudur. Sen hiçbir şeyden haberi olamayan çocuğu çarp, hem de farları yanmayan bir araçla gece yola çıkarak böyle bir kaza yap. Ardından çocuğun bütün organları yüzde yüz felçli olsun ve 5 yıldan beri cihazlara bağlı olarak yaşam mücadelesi versin. Bir kere olsun arama. Ondan sonra da ben evleneceğim siz mahkemeye verdiğiniz için bana kızı vermiyorlar, davadan vazgeçin diye telefon aç. Her insan kaza yapabilir. Ama en azından karşı taraftan bir özür dilemek bir nebze olsun onun acısını paylaşmaya çalışmak vardır. Şayet bize gelip bir geçmiş olsun deselerdi, belki ilk anda kızardık ama inanın mahkemeye bile vermezdik"

Kazadan sonra sürücüye 8'de 8 hata verildiğini belirten anne Keser, 5 sene süren mahkeme sonucunda bu hatanın 8'de 5 kendilerine dönmesine ise inanamıyor. Bu konuda her ne olursa olsun adalete güvendiğini belirten anne, bu tarafta olmasa bile diğer tarafta yüce adaleti yerini bulacağına inanıyor.

Olaydan sonra eşinin, diğer 2 çocuğunun ve sürekli kendisine destek olan kız kardeşiyle birlikte tüm ev halkının psikolojik çöküntü yaşadığını da dile getiren Keser, zaman zaman psikolojik destek aldıklarını belirtiyor. Kız kardeşinin, yeğeni için okulunu feda ettiğini, bu olaydan sonra kızının lise öğrenimini bir yıl sonrasına ertelediklerini belirten anne, "Yasin'in 24 saat bekliyoruz. Geceleri kız kardeşim Tuğba bekliyor. Bunun için okulunu bıraktı. Gündüzleri ben beliyorum. Çünkü cihazlara bağlı olduğu için en küçük bir arızalanma olayında oğlumuz enfeksiyon kapıyor" şeklinde konuştu. Oğlunun koyu bir Galatasaray taraftarı olduğunu belirten Fatma Keser, şimdiye kadar Galatasaray oyuncularıyla onu buluşturamadığını, oğluna aldığı her şeyin sarı kırmızı olduğunu anlattı. Keser, "Galatasaray takımının oyuncularıyla da buluşturmayı çok istiyorum. İstiyorum ki oğlum oyuncuları yakından görsün onlara dokunsun. İşte o anki mutluluğunu hiçbir şeye değişemem" dedi.
Cihan

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...