24 Şubat 2008 Pazar

Rayiha





Yaşam olanca hızıyla gide dursun, biz kendi kendimizce yaşamaya devam edelim. Rayihalarımızı çevremize salarak…Bir insan olarak katkımız da olur mu koca yaşama demeden…Sanki herkes bizi izliyormuş, dediklerimizi, yaptıklarımızı yapıyormuş gibi hissederek… Bir de bunu deneyelim mi?

Kuşların ötmeye devam ettiği, çiçeklerin “ben de varım” dercesine açmayı sürdürdüğü yaşamda, düşünen, üreten, aklı ve vicdanı yerinde olan “insan” ne yapamaz ki! Çiçeklerin daha güzel açabilmelerini sağlayamasa da, çiçeklerin en güzel kokularını hissederek yaşama daha hoş katılmaz mı? Hoş katılımıyla rayihalarını çiçekler gibi salamaz mı?

Tüm güzelliklerin barındığı yaşama, kendince güzelliklerini katarak daha da güzel kılan insan, yüzünde gülümsemeyi unutmadan yaşayabilse…Kin, nefret gibi gülümsemeyi unutturacak tüm olumsuz duygulardan arınabilse…Herkes daha mutlu olabilse… Temenniler gerçekte de olabilse…

Yolda yürürken insanların yüzüne bakınca, mutsuzluktan başka bir şey görmeyenlere sözüm var. Demek ki rayihalarınız yeterince dağılmamış…Tüm gülümseyebilenlerin suçu…İnsan olarak suçu…İnsanlık adına suçu…Biraz daha çalışmak gerekiyor belli ki.

Bir anda gerilen ortamların yarattığı sıkıntılı insan görüntüsü yayılırken, güzelliklerin yayılamaması üzüyor. Yayılmak bir tarafa görülememesi daha çok üzüyor.

Bir insan deyip geçmeyin. Bir insan küçük bir dünya demektir aynı zamanda. Kendi dünyasının kralı, kraliçesi…Kendi dünyasında mutsuz olanlara mutluluk veremeyenler, bir insanın gücünü hafife alanlardır; biline…Oysa ki, küçük bir dünya, bir küçük dünya daha, bir daha küçük dünya…koca bir dünyaya çıkmaz mı? Dünya küçük dünyalardan kurulmaz mı?

Koca koca konaklarda yaşamış, kendinden başkasının mutluluğunu, mutsuzluğunu görememiş olanlara sözüm yok. Sözüm olsa ne işe yarar ki! Ama mutsuzluğu görenlere sözüm var. Tüm sözlerim onlar için. Rayihalarını yaymaları için…Küçük dünyam ne işe yarar demeden…

Konuşmayın, delin karları, karların ortasındaki zorlukları, birer birer yok etmek için… Yüreklice yüreklerdeki güzellikleri, yüreksizlere de yayabilmek için. Yüreğinin içindekileri bilmeyenlere de yayabilmek için. Yüreklerin içinde yüreklice yer alabilmek için…Konuşarak değil, zorlukları aşarak…Zorlukları aştıkça güzelliklere daha güzelce ulaşabilmenin rahatlığıyla, olgunca… İnsan olmanın ağırlığı ile…

Yaşam herkese gülsün, yaşamı gören, göremeyen, görmek istemeyen, görse de görmüş sayılmayan…Mutluluğa hasret kalan, arayan, yüreğinin farkında olan, olamayan…

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...