7 Şubat 2008 Perşembe

Lavanta Kokulu Yarim





Mavi - yeşil - kırmızı … renk renk, biçim biçim bezenmiş, halı gibi etrafı sararak içimizi okşamış, yüreğimizi kuşatmış bir vadiden daha güzel ne olabilir? Lavanta kokulu yarim mi? Daha neler…

Şırıl şırıl akan derenin kenarında oturmanın tadını alamayan yüreklere, “lavanta kokulu yar” çok şey verebilir. Lavantanın tadını bilenlere, bilmeyenlere…Lavantaymış gibi tad verebilir. Lavantanın tadını bilse de bilmese de yarini tanımlar; “ lavanta kokulu yarim” diye. Bir insana tapınmanın dile yansıması şeklinde kendisini gösterir böylesi aşklar. Yüreklerde değil dillerde yaşanan aşklar…Ne de olsa yardır, lavanta kokmasın mı?

Yürekten yüreğe yansıyanların dışındakilerin aşkı tanımlaması beni oldum olası çok güldürür. Güldürmeye de devam ederek…Lavanta ile aşkını tanımlamanın ağırlığını kaldıramayan yüreklere sözüm. Sanki lavantanın güzel kokusu olmasa yari kokmayacak. Kokan sevdiğinin yüreğidir bunu bilemeyecek…Aman ne güzel …

Lavanta kokmayan yarları tuzlamak da gerek. İllaki güzel kokması için. Lavanta gibi olmasa da tuz koksun demek gerek. Gerek mi acaba ?

Sözüm yüreklerde yaşananı dillerle anlatmaya çalışanlara. Dillerle anlatmaya çalışırken doğanın güzelliklerinden fayda almaya çalışanlara… Sevdiğini kendisi olarak değil, kendinden güzel olan başka şeylerle anlatmaya çalışanlara… Yürekleri yetmeyenlere, yetemeyenlere. O zaman sevmeyin! Sevgi yürekliler için, yüreklerde bulunandır.Ötesini düşünmek bile abes.

Daha önceki aşk ile ilgili yazılarım epeyce ilgi görmüştü. Okunma kaygısından mı, daha çok okunayım diye mi onu da bilmem. Ama yüreklerde önemli oranda yer alan sevginin, aşkın biraz ayrıntılaşması ve düşünülmesi gerekir, onu iyi bilirim. Her şeyin düşünülmesi gerektiğini bilmemden… Düşünmeden, yüreklerde yaşanamayanların dillerde yaşanmasını istemediğimden…Yüreklere ait olanların yeri yüreklerde, dillere ait olanların dillerde kalması gerektiği gibi. Zorlamamak gerek.

Derin sevgileri, aşkı anlamak yüreklerde yapılması gerekendir; düşünebilene… Aşkı aşk olarak yaşamanın yeri yüreklerdir sadece; görebilene…Dillerden akanlar, akıp gider; anlayabilene… Aşk akıp gitmemeli; hissedebilene…

Her yaşadığımız gibi aşkın da düşünülmeden yaşanması zarar verir. Yaşayana, yaşatana, yaşamak isteyene…Hissedilmeden yaşamanın bedelini yürek öder. Yaşanan her şeyin yüreklerde olması gerektiğini bildiğimden rahatım. Yüreklerde olmayanın dillerde olduğunu düşündüğümden yine rahatım. Rahat yaşamanın rahatlığını bilerek…Yürekleri hafifleterek…

Rahatlıklar dilerim yine de. İster yanınızda lavanta kokulunuz olsun, ister yüreğiniz elinizde…

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...