27 Şubat 2011 Pazar

BİLEN, BİLİNEN, BİLDİĞİMİZ

Yaşam;

Bilenin, bilinenin ve bildiğimizin etrafında dönmez mi?

Uzun uğraşlar sonucunda bindiğimiz otobüsün penceresinden bakarken, yaşam daha hoş görünmez mi? Otobüsün neden geç kaldığını bildiğimizden….Bilen olarak, bilinenle ilgilenmek durumunda olduğumuzdan… Trafik karmaşasını gördüğümüzde, yolun gidiş istikametinin de kalabalık olabileceğini düşündüğümüzden…

Hasta bir çocuğun iyileşmesinin ardındaki koşturmanın “insan”ı yorabileceği ihtimalini düşünüp, hasta çocuğu olan arkadaşımıza iyi niyetler göstermez miyiz? Bilen olarak, bilinene bildiklerimizi akıtarak.

Yaşamın orta yerinde yaşananların tümünü görüp, değerlendirip, yargıda bulunmaz yımız? Göremediklerimizle ilgili, yargıda bulunmaktan kaçınmak ise gerçek tutumumuz olmaz mı? En azından olması gereken… Ya da gördüklerimizin aslında gerçeği yansıtmayabileceğini bilerek, yargılamalardan kaçınmamız gerekmez mi? Bilen olarak kendimizi ortaya koyarak, bilinene bildiğimiz şekilde yaklaşmaz mıyız? Doğru/yanlış demeden… Ya da dememiz gerekirken…

Gökkuşağının tüm renklerini beynimizde düşünüp, yüreğimizdeki hafifletici etkisini hissetmez miyiz? Gökkuşağını konu edinip, kendimizde doğa harikası gökkuşağını bile değerlendirme yetisinde bulmaz mıyız?

Bilenlerin kendisini de bir gün bilinen yapıp, bildiğimiz şekle dönüştürmez miyiz? Dedikodu şekline… Bildiğimiz şeylerin bu şekilde ortaya çıktığını söylemeye gerek yoktur umarım. Neyi ne kadar bildiğimizi düşünmeden…

Bilen olarak, tüm evreni karşımıza da alırız yaşam döndükçe. Yaşamın döngüsüne ayak uydurmak ister gibi. Her an değişebilen bilinenlerle üstelik. Bilinende değişimin olabileceğini bilerek… Bilinen bazen küçük bir kuş olurken, bir anda evimizin koltuklarına dönüşür. Kılıflarının değişmesi gerektiğini bildiğimizden.

Yazı da bilinen durumunda karşımıza çıkar zaman zaman. Bilenler olarak emekleri bir çırpıda “bu nasıl yazı ?” diye yırtıp atarak. Emeklere ihanet ederek…

Emeklerin ağırlığının, yargıların, bildiklerimizin yeniden gözden geçirilmesi dileklerimle…

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...