13 Temmuz 2008 Pazar

Oluşumların Anatomisi







Toplumsal oluşumların nedeni, sosyal ve psikolojik hareketlerin yansımasıdır. Bu hareket şekli, toplumların genel tutumlarını oluşturan eylemlerden meydana gelir.

Hızlı değişen, farklı kültürleri içinde barındıran toplumlar, sürekli oluşum içinde olmaya mahkumdur. Oluşumlar, toplumda yeni bir yaşam tarzı, yeni bir yönetim modeli ortaya çıkarabilmek için toplu eylem çalışması yaparlar. Bu öyle bir çabadır ki, her an yeni bir modelle, yeni bir hareketlerle karşılaşmak mümkündür.

Birbirinden farklı, çoğunlukla bağımsız ortaya çıkan oluşumları gözlerken, bu oluşumların kalabalık hareketi mi yoksa sosyal hareket mi olduğunu iyi incelemek gerekir. Kalabalık diyebileceğimiz oluşumlar, kısa süreli ve şiddetli eylemleri kapsar. Bu tür oluşumlar, genel yanlışlardan öte, özel konularda yapılan/yapıldığı düşünülen durumları değiştirme üzerine kurgulanmıştır. Uzun ömürlü planlama yapılması beklenemez. Özel sorunların çözümüne odaklanıldığı için, çözmeye talip oldukları sorunların kitleler tarafından da benimsenmesini isterler. Bunun için dramatik yöntemleri de kullanabilirler.

Sosyal harekette ise, toplumda kötü görülen şeylerin daha iyi olması için kutsal bir savaş psikolojisi içinde ortak eylemler bulunur. Yani, aynı düşünce yapısındaki insanların, belli bir şekille değil ama sürekli birleşmesi söz konusudur. Yani sosyal hareketler, haksızlıklara, beğenilmeyen tüm oluşumlara karşı bir örgütlenme biçimi olarak görülebilir.

Bu gelişimlerden bizim toplumumuzu uzak tutmak mümkün değildir. Oldukça eskilere dayanan kültür geçmişimiz, tarihsel derinliğimiz her an yeni hareketleri ya da oluşumları tetikler niteliktedir.

Ancak, birlikte iş yapma gereği, ortak hareket zorunluluğu insanı bireysellikten öte, makinalaştırmaktadır. Makinalaşma ile insan, içinde yaşadığı toplumu istenilen noktaya vardırsa bile kendi “ben” liğinden çok uzak kalabilir. Yani, kalabalık içinde yalnızlaşır..

Özetle, yeni oluşumlar, sosyal hareketler kitleye hükmetse bile toplumun istekleri, yaşantısı ile insanın kendine özel istekleri arasında sıkışıp kalınmasına yol açar.

Bu yazımda varlığı da yokluğu da dert haline gelen yeni toplumsal hareketlerin anatomisini kısaca analiz etmeye çalıştım. Her an yeni bir sosyal hareket gördüğümüzden önce sosyal analizle başlayarak anlamaya çalışmamızın önemini de vurgulayarak…

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...