11 Temmuz 2008 Cuma

"Ben", "Sen", "O"







Yaşantıya dair akıp giden zamanda “ben, sen ve o” arasında geçenler, geçtiği düşünülenler… Geçtiği düşünülen her şey… Toplum toplum dedikleri bu olsa gerek.

Gün içinde “ben” bazen “o” ile karşılaşırken bazen de “sen” ile birlikte “o” hakkında konuşur. Bu “ben” ler bazen “sen” bazen de “o” olur. Duruma göre, yere göre, konuma göre… Kimse sadece “ben” olarak kalamaz. “sen” olarak da, “o” olarak da. Değişim olmazsa toplum olmaz da ondan. Durum değişimi, konum değişimi, şart değişimi… Değişim bile her zaman değişmeye mahkumdur.

Unuturuz. “Ben” in “sen” de olabildiğini, “o” da… Sanırız ki hep “ben” hep “ben”. Oysa ki biraz sonra “sen” çıkar karşımıza “ben” ken.

Her zaman “sen” de olmaz malum. “Sen” yerli yerinde durmaz ki. Duramaz ki.

Herkes bunu böyle bilse, bildiğini böyle düşünebilse, düşündüğü gibi yaşayabilse… Ah bilse! Bilse de bilmesine yüreğine de yerleştirebilse. “ Yalnız değilim, yanımda onlarca ‘sen’ binlerce ‘o’ var “ diyebilse. Ah diyebilse.

Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Birbirimiz için, birlikte yaşayabilmek için. Her zaman toplum olabilmek için. Gerçek toplum olabilmek için… Herkesin kendisini hem “ben” hem “sen” hem de “o” hissedebilmesi için… değişse de kendisini var sayabilmesi için. Varlığını sosyal olarak bulunduğu konumda görebilmesi için…

Bir “ben” var benden içeri… Sözünü sadece kendi “ben” ini güçlendirebilmek için bilse… Ah bilse!

“Ben” değil “sen” durumuna kızanlar bunun yanlış olduğunu yüreğine anlatsa…. Önce kendi “ben” ine sahip çıkabilse… Başkalarının “ben” ininden önce.

“Ben”, “sen” , “o”, hatta “biz”, “siz”, “onlar”… Hepimiz, hep birlikte… Beraber biraz “ben”, biraz “sen” biraz da “o” gerisine ne o ? Ne o olmadı mı? Olsun bu sefer. En azından bence oldu. Derdim yerini buldu. Anlamayanlar için kılavuz da yazılacak. Nerede mi? Tabii ki, yaşamın içinde. Onu da ben yazmayayım.

Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...