16 Aralık 2010 Perşembe

Bence Anlamlı

Gökyüzünü düşünürken bir anda yeryüzünde helak olduk. Savrulduk, yılmadık, yine savrulduk, zaten yılamayız da.

Yıldığımızda elimizden kim tutar demeden ayakta kalmaya çalışmanın zorluğunu yaşadık.

Bu ne zordur bilir misiniz?

Gökyüzünü beklerken telaşa düştük. Yorulduk, yılmadık, yine yorulduk, zaten yılamayız da.

Yorulduğumuzda kim elimizden tutar bile diyemedik. Kimse yoksa el de yok, biliriz.

Bu ne zordur bilir misiniz?

Gökyüzünü düşlerken gökyüzünü göremez hale geldik. Yıkıldık, yılmadık, yine yıkıldık, zaten yılamayız da.

Yıkıldığımızda kimse kaldırmadı. Kaldıracak kimse olmaz, biliriz.

Bu ne zordur bilir misiniz?

Gökyüzünü istedik bir anda gökyüzü kayboldu. Sarsıldık, yine yılmadık, yine sarsıldık, zaten yılamayız da.

Sarsıldığımızda sıcak bir gülüş aradık. Kimse yoktu, olmasını istedik.

Bu ne zordur bilir misiniz?

Gökyüzünü beklemeyi bıraktık, istemeyi, düşlemeyi, beklemeyi… Her şeyi.

Çünkü bizim adımıza birileri düşlüyor, gözlüyor, bekliyor, istiyor… Bununla yetindik.

Arada birkaç iyi insanı bulduk, belki de aramayı unuttuğunuzdan birilerini kaçırdık. Biz bu yorgunlukla yaşarken hüzünlendik, üzüldük, dualarla ayakta kaldık. Tek dostumuz, tek çaremiz Allah’a sığındık. Bu sefer bulduk. Yıkılmayı durdurduk, düşlerimize geri döndük.


Aral Gazel adına annesi olarak yazdık.

Aral kim derseniz; Allah’ın bize en güzel emanetlerinden…

Tıpkı; Samet, Güz, Furkan, Tolga, Ecem, Ceyda, Ahmet, Ali, Ayşe… Sedat, Hasan, Asiye, Fatma, Harun, Mesut, Ayça, Tuğba, Hüsna, Metin, Kader, İrem, Sevda, Mahmut, Beril, Güliz, Betül, Hande, Yasemin, Selim,………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………Gürbüz, Hale, Yalçın, Damla, Büşra, Kemal, ……………………………………………………………..Çoşkun, Hüseyin,………………. Şeyma……………………………………………………………………


Reyhan Gazel

     ANLAMAYANLARA NOTLAR   Biliyorum. Kimsenin kimseyi duymayı beceremediğini biliyorum. Niye, bilmiyorum. Bilmek bile istemediğimden...